Atalarımızın, büyüklerimizin her derde şifa olarak gördüğü kemik suyu kuşkusuz, dünden bugüne dek en kıymetli miraslarımızdan biri.
Arkeolojik kaynaklara göre eski çağlarda suyun kaynatılabileceğini keşfeden insanlar, bu keşfin hemen ardından kümes hayvanlarının etlerini kaynatarak pişirmişlerdir. Bu sebeple tarihte bilinen en eski besinlerden biri olan Tavuk Suyu ve yemekleri, geçmişten günümüze şifa kaynağı olarak tüketilirken aynı zamanda orta çağ döneminde ‘’Ruh İyileştirici’’ mucize olarak da adlandırılıyordu.
Kolajen vücutta çok bulunan bir proteindir. Kemikleriniz, cildimiz, saçlarımız, kaslarımız, tendonlarımız ve bağ dokumlarımız için ana yapı taşlarından birisidir.
Yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenen sirke kelime olarak “üzüm asidi” anlamında gelmektedir. İngilizce’de vinegar; Fransızca’da “vin aigre” kelimelerinden türetilmiştir ve ekşi şarap demektir.
Menopoz, her kadının yaşamının bir parçasıdır ve vücutta önemli etkiler yaratır. Menopoz döneminde östrojen ve progesteron seviyelerindeki düşüş, bağırsak hareketlerini, mide asidi üretimini ve metabolik hız gibi sindirimle ilgili birçok süreci etkileyebilir.
İşkembe çorbasının geçmişi 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in de en sevdiği çorbalardan biri olan İşkembe Çorbası için özellikle kış aylarında çokça işkembe sipariş ettiği bilinir. Biz de geçmişten günümüze gelen bu şifalı ve geleneksel lezzeti sofralarınıza taşımaya ve yaşatmaya devam ediyoruz.
İlik Yağı, yemekleriniz için eşsiz bir lezzet ve şifa kaynağıdır.
Oldukça zengin bir mutfağa sahip olan Osmanlı Devleti’nde çorbacılık başlı başına bir meslek tanımıydı ve çorba Anadolu’da önemli bir yer tutuyordu. En çok yapılan çorbalardan biri olan Kelle Paça çorbası ayrıca özel kelle paçacılarda servis ediliyordu.